CHP HOLLANDA BİRLİĞİ`NDEN COŞKULU CUMHURİYET KUTLAMASI

CHP HOLLANDA BİRLİĞİ`NDEN COŞKULU CUMHURİYET KUTLAMASI

Özcan Özbay
Erdinc Utku
Mustafa Koyuncu

CHP Hollanda Birligi Hollanda’nın Lahey kentinde, genis katilim ile Cumhuriyet Bayramıni çoşkulu bir şekilde kutladı.

Cumhuriyet Halk Partisi Hollanda Birliği’nin düzenlediği Cumhuriyetin kurulusunun 99. yılı kutlaması Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ile demokrasi şehitleri için bir dakikalık saygı duruşu ve ardindan İstiklal marşı ile başladı.

Yaklasik 300 kisinin katildigi muhtesem Cumhuriyet Bayramı kutlamasına Turkiye den Tele1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat, CHP Yurtdışı Birlikleri Koordinatörü Hakverdi Gürbüz konuşmacı olarak katıldı.

Son zamanlarda Hollanda da yeniden gorulmeye baslanan birlik ve beraberlik buradada on plana cikti. Programa Hollanda icinden etkinliğe İyi Parti Hollanda Temsilcisi Adnan Büyükbilgin, Hollanda Türk Kültür Dernekleri Federasyonu Başkanı Ömer Altay, IOT Zeki Baran, Uid Baskani Hasan Tekten ve ekibi, Musiad 2. Baskani Esra Toprak Demir ve temsilciler ile Almanya CHP Birlik Başkanı ibrahim vurulan ve Avrupa Türk Gazeteciler Birliği (ATGB) Başkanı Recai Aksu ile yardimcisi Erdinc Utku’nun da aralarında bulunduğu çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi ile kalabalık bir yurttaş topluluğu katıldı.

Kısa bir açılış konuşması yapan CHP Hollanda Birliği Başkanı Bülent Çoban, aydınlanmada kadınların katkısı ve önemine vurgu yaparak, Cumhuriyet sayesinde her alanda önemli başarılara imza atıldığını söyledi. Çoban, Tele1’e destek olunmasını, özgür basına ve Cumhuriyete sahip çıkılmasını istedi.

Daha sonra kürsüye gelen Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Mahir Polat, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ve İzmir’in selamlarını getirdiğini belirterek “Kimsesizlerin kimsesi Cumhuriyetin 99. Yılı kutlu olsun” dedi.

Polat “Sizleri sadece döviz getiren vatandaşlar olarak değil, saygın yurttaşlarımız olarak görüyoruz. Yurtdışındaki yurttaşlarımızın sorunlarını çözmek için çalışıyoruz. Trafik cezaları düzenlemesine destek olduk. Uçak biletlerinden verginin kaldırılması vb. diğer sorunlarla da yakından ilgileniyoruz. Başımızda kendi hayatını kara para ile sürdüren, gençlerimizi uyuşturucu batağına batırmış bir iktidar var. Cumhuriyet’i 2. Yüzyılında demokrasi ile taçlandıracağız” diye konuştu.

CHP Yurtdışı Birlikleri Koordinatörü Hakverdi Gürbüz ise “Biliyorum her şey kötü. Ama hiçbir şey 1920’lerden daha kötü değil. Biz daha şanslıyız. Bize yol gösteren, ışık tutan Mustafa Kemal Atatürk gibi bir önderimiz var” dedi.

Gürbüz , partililerden önümüzdeki seçimlerde “sandığa gitmeyenleri sandığa gitmeye ikna etmelerini ve yoğun bir şekilde çalışarak CHP’yi yurtdışında birinci parti yapmalarını” istedi.

Söz verilen Hollanda Türk Kültür Dernekleri Federasyonu Başkanı Ömer Altay da konuşmasında “birlik beraberlik ve kucaklaşma” çağrısı yaptı.

YANARDAĞ : CUMHURİYET KAZANACAK
Tele1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, Standart bir Cumhuriyet kutlaması konuşması yapmayacağını “Türkiye nereye gidiyor onu anlatacağını” belirterek başladığı konuşmasında “Bir daha Cumhuriyet kutlaması yapıp yapmayacağımız tehlikede. 2023 seçimleri belirleyici” dedi.

Gabriel García Márquez’in Kırmızı Pazartesi roman kahramanı Santiago Nasar’ın öldürülmesini örnek göstererek “işleneceğini herkesin bildiği, engel olmak için kimsenin bir şey yapmadığı” bir cinayet işleniyor. Cumhuriyet karşıtları gözümüzün önünde Cumhuriyet’in sonunu getirmek istiyor. Gözümüzün önünde işlenen cinayeti önleyemedik.” dedi.

Türkiye’de “yetmez ama evet”çilerin de gericilerle birlikte cumhuriyete saldırdığını ifade eden Yanardağ solcuların da 27 Mayıs anayasasına ve özgürlük ortamına sahip çıkmadığını biçimsel nedenlerle karşı çıktığını söyledi.

“İçtihad Kapısı” kitabına gönderme yaparak “Arap ülkeleri hala Orta Çağ’dalar. İslam dünyasında sadece Türkiye Orta Çağ’dan çıkmıştı.” diyen ve inanç merkezli bilgi anlayışı ile akıl ve bilim merkezli anlayış farkını içtihad kapısı kitabında anlattığına dikkat çeken Yanardağ, “İmam Gazali’den itibaren Muaviye ideolojisini Emeviler’in çöl Araplarının Bedevi gericiliğini din diye dayatıyorlar.” şeklinde konuştu.

Yanardağ “Türkiye’de yıllarca komünizm ile savaş adı altında Cumhuriyet’e ve Kemalizm’e saldırıldı. Sovyetler Birliği Kurtuluş savaşında bizi desteklemişti. Ancak daha sonra ülkemiz bizlerle savaşanların yanına, Sovyetlerin karşısına çekildi” şeklinde konuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başarılı bir şekilde tüm Cumhuriyet savunucularını bir araya topladığını ve Cumhurbaşkanlığı için en iyi aday olduğunu vurgulayan Yanardağ, iktidarın önümüzdeki seçimlerde her türlü hileyi, yolu yöntemi kullanacağını, Tele1’in sabaha kadar yayın yaparak yerel seçimlerde hileye engel olduğunu hatırlattı.

Yanardağ sözlerini “2023 seçiminin cumhuriyet için bir kader seçimi olduğunu söyledi ve sözlerini “Ya Cumhuriyet kazanacak ve toplumcu ve temel değerlerine dönecek ya da cumhuriyet bütünüyle tasfiye edilecek. Ben Cumhuriyet’in, Türkiye’nin cumhuriyetçi güçlerinin kazanacağına inanıyorum.” diyerek tamamladı.

Sanatçılar Mustafa Güngece ve Ercan Söğüt’ün eserleriyle Neselenen gece daha sonra cekilisle devam etti. Tele1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ Tele1 yararına satılan kitaplarını imzaladı.

CHP Hollanda Birliği Genel Kurulu ertelendi…

CHP Hollanda Birliği Genel Kurulu ertelendi…

CHP Hollanda Birliği yönetimi önümüzdeki 23 Ocak ta yapacakları genel kurulu pandemi tedbirleri nedeniyle iptal etmek zorunda kaldı.

Bir çok girişimlerde bulunmalarına rağmen olumlu cevap alamadıklarını belirten Chp Hollanda birliği başkanı Bülent Çoban imzalı yapılan yazılı açıklamada

” Değerli dostlar, 23 Ocak Pazar günü yapmayı arzu ettiğimiz ve planladığımız 5. Genel Kurulu’müz, Hollanda’da henüz corona vakalarının azalmamış olması ve bakanlıktan istenen onayın alınamamış olması nedeniyle ileri bir tarihe ertelenmiştir.

Genel kurulu bir an önce yapma arzumuz baki kalmakla birlikte, gerek YK üyelerimiz, gerek birliğimizin güçlenen diğer gönüllü kadrosu çalışmalarını sürdürmektedir. Bilginize sunarız”dedi.

CHP HOLLANDA BİRLİĞİNDE CUMHURİYET COŞKUSU

CHP HOLLANDA BİRLİĞİNDE CUMHURİYET COŞKUSU

Özcan Özbay

Cumhuriyetimisin 98. yılı kutlamaları hafta boyunca tüm yurtta olduğu gibi yurtdışında da devam ediyor. Chp Hollanda birliği de Cumhuriyetimizin 98. yılını Lahey de bulunan birlik binasında coşkulu bir kalabalıkla birlikte kutladı.

Millet ittifakı olarak Avrupa da bir ilk olarak yapılan kutlamaya Türkiye den Chp Yurt dışı Koordinatörü Hakverdi Gürbüz de katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal marşımız ile başlayan kutlamada İyi Parti Hollanda temsilcisi Adnan Büyükbilgin yaptığı konuşmada böyle bir etkinlik için Chp Hollanda birliğine teşekkür etti.

Coşkulu kalabalığa hoşgeldin diyen Chp Hollanda Birliği başkanı Bülent Çoban “Avrupada bir ilki gerçekleştirdik. Millet ittifakı olarak ilk kez böyle bir çalışma yapıyoruz. Coşkulu katılımınız için hepinize teşekkür ederim. “dedi.

Daha sonra konuşma yapan Chp Avrupa Koordinatörü Hakverdi Gürbüz kendisinin de 30 yıl yurt dışında yaşadığını ve son 4 yıldır da Ankarada genel merkezde görev yapmakta olduğunu belirterek “Bülent başkanımla birlikte ilk kez bir araya geldik. Daha öncesinde yaklaşık 2 yıldır sürekli telefon ve başka araçlarla görüştük. Chp Hollanda birliği bu güne dek 3 çok önemli bir başarıya imza attılar. Hem sanatçılara olan destek geceniz, hemogrencilere tablet desteğiniz hemde yangın ile ilgili toplanan para yardımı için başta Bülent Çoban ve tüm yönetim kurulu üyelerine halkım adına teşekkür ederim. Bizler ülkemizde çok şeyler kaybettik, Atatürk ün emanetleri fabrikalarımızı kaybettik. Refik Saydam Hıfzıssıhha enstitüsünü kaybettik. Burası 1928 yılında bu gün asi aldığımız Çin e bir milyon ünite aşı satıyorduk. O dönemde bir milyon asıyı Çin gibi bir devlete satan Atatürk ün eserlerini teker teker kaybettik. Bunlar olurken biz ne yaptık hepimiz uyuduk. Algı operasyonları ile bu değerlerimizi elimizden aldılar. Halkımız şimdi yeni yeni uyanıyor. Doktor ve sağlık çalışanları ile öğretmen cinayetlerinin en çok olduğu dönem 2002 ile 2021 yılları arasındadır.”dedi.

Program da Chp gönülüllülerinden oluşan hanımların seslendirdiği şarkılara eşlik eden katılımcılar aynı zamanda kurulu olan Kitap reyonundan da kitaplar satın aldılar.

Programın Eğlence bölümünde de Programa katılan yaklaşık 175 kişi, Hollanda nın sevilen müzisyenleri Ercan Söğüt ve Ender İnce nin çalıp seslendirdikleri sevilen türkülere eşlik ederek Türk Bayraklarını dalgalandırdılar.

CHP HOLLANDA BİRLİĞİ DAYANIŞMA GECESİ

CHP HOLLANDA BİRLİĞİ DAYANIŞMA GECESİ

Özcan Özbay

Hollanda da faaliyet gösteren Chp Hollanda Birliği geçtiğimiz hafta sonu Denhaağ da bulunan lokal binasında Türkiye den Chp Kadın Kolları Genel Başkanı Aylık Nazliaka, siyasi parti temsilcileri, STK temsilcileri ve vatandaşların katıldığı bir dayanışma gecesi düzenledi.

Misafirleri ile tek tek yakından ilgilenen Chp Hollanda Birliği Başkanı Bülent Çoban yaptığı çok kısa bir açılış konuşmasında “bu düzeyde bir kalabalığı görmekten mutluluk duyuyorum, birlikte güzel günlere kavuşacağız.”dedi.

Daha sonra konuşmak isteyen STK ve parti temsilcilerine sözler verildi. Hollanda`nın tanınmış müzsyenlerinden oluşan Özgür Öktem ve grubu aralarda misafirlere müzik ziyafeti verdi.

Açık büfe yemekli düzenlenen geceye katılanlar aldıkları bilek ile birliğe katkılarını da sunmuş oldu.

Gecenin özel misafiri olan Chp Kadın Kolları Genel Başkanı ve Ankara eski Milletvekili Aylin Nazliaka yaptığı konuşmada “2 gün içinde Hollanda da gördümki buradaki çalışmalarımız oturmuş. Birlik yönetici Bülent Çoban ve arkadaşlarına teşekkür ediyorum.”dedi.

Nazliaka konuşmasına şöyle devam etti; “Halkın hakkı ve hukukunu korumak adına biz Hükümete sorularımızı sormaya devam edeceğiz. Biz hala 128 Milyar doların nerede olduğunu sormaya devam ediyoruz. Sadece bu 128 milyar dolar ile ne yapılabilirdi biliyormusunuz? Tüm çocukların yurt ve benzeri sorunları giderilebilirdi, Türkiye de suan ortalama 10 milyon işsiz insanımız var, bu para ile bu 10 milyon işsize 3 yıl boyunca 2 biner lira maaş verilebirlirdi. Tarım kredi kooperatiflerinden kredi alan çiftçilerimizin tüm kredi faizleri sıfırlanabilirdi. Mikro işletmelerin aldıkları krediler sıfırlanırdı. Bu örnekler arttırılabilir. Sorduğumuz ve sormaya devam edeceğimiz ikinci sorumuz da şu; Her ay 10 bin dolar maaş alan siyasetçi kim? Bu soruyu içişleri bakanı gündeme getirdi ama kimse o herkimse şahsi tanımadıklarını açıkladılar. Bir başka soru, insan kaçakçılığı yapan Gri pasaportlu devlet insanları. Bir diğer soru, bunca yldir ülkeyi yönetiyorsunuz.neden hala bir yangın söndürme uçağı almadınız. sorularımız çok. İstanbul sözleşmesinide unutmadık, o dönem bende milletvekiliydim. 4 partinin oy birliği ile genel kuruldan geçen istanbul sözleşmesi, sonrasında ne olduda bu sözleşme fes edilmeye çalışılıyor.”

Kadın hakları ve kadın cinayetlerinede değinen Nazliaka “AKP ve küçük ortağının yönettiği devlette kadınlar değil yeni haklara sahip çıkabilmek, ellerindeki mevcut haklarını bile kullanamaz hale geldiler.”dedi.

Program sonunda birliğe yeni katılanlara rozetleri takıldı ve fotoğraf çekiminin ardından salondan ayrılındı.

CHP HOLLANDA BİRLİĞİNDEN KİTAP SEVERLERE BÜYÜK HİZMET

CHP HOLLANDA BİRLİĞİNDEN KİTAP SEVERLERE BÜYÜK HİZMET

Özcan Özbay

Chp Hollanda Birliği Hollanda da yaşayan kitap severleri düşünerek Türkiyeden içinde çocuk kitaplarıda olmak üzere yaklaşık 5 bin kitap getirtti.

Çocukların okuma yazma öğrenme kitaplarınında içinde olduğu büyük kolleksiyonda bir çok roman, hikaye, düşünce ve fikir kitapları bulunuyor.

Konu ile ilgili olarak bilgi veren Chp Hollanda Birliği başkanı Bülent Çoban kendisininde kitap okumayı çok sevdiğini belirterek “Bende fırsat buldukça kitap okumayı seviyorum. Hollanda da bir Türk kitapçı olmadığı için buradaki kitap okumayı seven dostların da faydalanabileceği böyle bir çalışma düşündük. Yaklaşık 5 bin adet çeşitli konulardaki kitaplar geldi.

Bu kitaplardan almak isteyen arkadaşlarımız Chp Hollanda birliği binasına gelerek istedikleri kitapları seçebilirler.”dedi.

“Okuyan insandan zarar gelmez” diyen Chp Hollanda Birliği Başkanı Bülent Çoban “farklı görüşlerde de olsa insanların her tür bilgiye ihtiyacı var. Açsınlar okusunlar.

Kitap almak isteyen dostlarımız Denhaag da bulunan Chp Hollanda Birliği binamiza gelerek buradan istedikleri kitabı alabilecekleri gibi, uzakta olup buraya gelemeyecek arkadaşlarımıza da talep ederlerse kargo ile kitap satışı yapılacaktır.”dedi.

Maksat Chp Hollanda Birliğine Gelir Getirmek

Bu çalışmamızda bize destek olarak kitapları buraya getiren nakliyeci dostumuzdan tutunda bunları binaya taşıyan arkadaşlara kadar emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Bu çalışmamız ile hem kitap okuyan insanları sevindirmiş olacağız hem de Chp Hollanda Birliğine bir nebze olsa ekonomik destek sağlayacağız.”dedi.

CHP HOLLANDA BİRLİĞİ ERKAM YILDIRIM HAKKINDA HOLLANDA`YI UYARDI

CHP HOLLANDA BİRLİĞİ ERKAM YILDIRIM HAKKINDA HOLLANDA`YI UYARDI

Özcan Özbay

Chp Hollanda Birliği Songünlerde bir Mafya liderinin anlatımları ile gündeme yerleşen eski Başbakanlardan Binali Yıldırımın oğlu Erkam Yıldırımın Hollanda da bulunan gayrimenkulleri ve şirketleri ile ilgili olarak Hollanda Hükümetini uyardı.

Meclis binası önünde yapılan Basın açıklamasına Pandemi tedbirleri nedeniyle sayılı olarak katılan Chp Hollanda Birliği üyeleri çeşitli pankartlar açtılar.

Bir konuşma yapan Chp Hollanda Birliği Başkanı Bülent Çoban Hollanda Kamuoyuna seslenerek ” Bugün Hollanda parlamentosu önünde bulunmamızın sebebi gerek Hollanda gerekse Türk basınında son dönemde sıkça Türkiye’deki gelişmeler hakkında yapılan yayınlardır. Söz konusu yayınlar yalnızca bir mafya liderinin yapmış olduğu yeraltı ve yerüstü ilişkilerinin ifşa edilmesi vesilesiyle değil, son on yıl boyunca hem Türk hem de Hollanda basınında bu konuları içeren birçok haber yer aldı. Bunları bir çoğumuz yakından takip ettik veya ediyoruz. Kaldı ki öteden beri Türkiye gündeminde tartışma konusu olan çeşitli siyasilerin çocuklarının ister legal ister illegal olsun, girişmiş oldukları ticari ilişkileri bilinmektedir.”dedi.

Başkan Bülent Çoban Gençlerinde ticaret yapma haklarının olduğuna dikkat çekerek “Elbette bu gençlerinde ticaret yapma hakları bulunmaktadır. Fakat öteden beri haklarında yapılan birçok iddia ve şaibeler bir türlü hiçbir kovuşturmaya ve ciddi bir araştırmaya konu edilmedi. Söz konusu şahısların babalarının Pozisyonlarını kullandıkları da gün gibi aşıkâr. Bir başka söyleyişle devletin imkanlarını kullanan imtiyaz sahipleri olarak birkaç yıl içinde dünyanın en zenginleri ile aynı düzeyde mal ve sermaye varlığına sahip olmaları da kimsenin gözünden kaçmıyor. Bu kişilerden birisi de Bay Erkam Yıldırım (Türkiye’nin en son başbakanı olan sayın B. Yıldırım’ın oğlu). Söz konusu şahısın Hollanda’dan öteden beri birçok işyerlerinin ve iş ilişkilerinin olduğu biliniyor.

Biz bu eylemi yaparak kimseyi yargısız zan altında bırakmak veya infaz etmek gayesi gütmüyoruz. Geldiğimiz ülke olan Türkiye’yi de bir yerlere sıkâyet etmek elbette amacımız değil. Yaptığımız sadece bir vatandaşlık görevidir. Çünkü bizler aynı zamanda Hollanda’da yaşayan Türkiyeliler olarak, bu ülkenin demokrasisinin ve kamu düzenin korunmasından mükellefiz. Milletvekillerimizden talebimiz basın ve yayında adı geçen ilişkilerin ne derece Hollanda’ya yansıdığı ve bu ülkenin huzur ve kamu güvenliğini etkileyen durumların söz konusu olup olmadığının araştırılmasını arz ettik.”dedi.

CHP HOLLANDA BİRLİĞİNDEN ANLAMLI KAMUOYU BİLGİLENDİRMESİ

CHP HOLLANDA BİRLİĞİNDEN ANLAMLI KAMUOYU BİLGİLENDİRMESİ

Özcan Özbay

CHP Hollanda Birliği bir çok konuyu içeren geniş kapsamlı bir kamuoyu bilgilendirme mesajı yayımladı. Sosyal medya hesapları üzerinden yayımlanan bilgilendirmede Gurbetçi kavramından Irkçılığa, sağlıktan Dünya Barışına kadar her şey var.

CHP Hollanda Birliğinin yayımladığı Kamuoyu bilgilendirme mesajı aynen şöyle;

KAMUOYUNUN BİLGİSİNE
“Doğduğu yerde doyamayan” halk yığınlarının bir parçası olarak, ekmeğinin peşinde, kaderin sürüklediği gurbet ülkelerine gelen bizler; baştan “misafir işçi”, sonra “yabancı işçi” ve en son olarak da “göçmen işçi olarak” bu ülkelerde 60 yılı doldurduk.
Hem ülkemizden gelen insanlarla hem de geldiğimiz ülkenin insanlarıyla iyi geçindik.
Hemşeri olduk, dost olduk, iş arkadaşı olduk, komşu olduk.
Birbirimize yalnızca “nereli olduğunu” sorardık; ırkını, mezhebini, siyasi tercihini sormadık.
Birbirimizin zor gününde yanında olduk; yardım ve dayanışmamızı eksik etmedik.
Öyle ki; banka kredisinin ne olduğunun bilinmediği günlerde, birbirimizden ödünç para alarak izine gittik, emlak edindik. Velhasıl, ağzımızın tadı yerindeydi, kardeş gibi geçiniyorduk.

Ne zaman ki bizim üzerimizden siyasi ve ticari rant sağlamak isteyenler türedi; o zaman ağzımızın tadı bozuldu. Birbirimize bakışımızı değiştirdiler. Onların çıkarlarına hizmet edenleri “kendilerinden”, etmeyenleri de “düşman cepheden” saydılar.
Bulunduğumuz ülkelerin, dünyanın genel gidişine de koşut düşen, birazı da kendi yanlış politikalarından kaynaklanan ekonomik sıkıntılarının kaynağı olarak, yabancı işçileri sorumlu gösteren ırkçı, faşist politikacıların başını çektiği siyasi partiler oluştu.
Bu siyasi partiler, bizleri hedef gösterdikçe oylarını yükselttiler.
Onları örnek alan merkez sağ ve liberal partiler de aynı tema ile siyaset yapmaya başladılar.
Göçmenler için iş pazarı daraldıkça, sosyal yaşam alanları da daraldı.
Zaten “uyumda zorluk yaşıyor” önyargısıyla yaklaştıkları göçmen toplumu, giderek kendi içine kapandı; bazı ülkelerde gettolaşma boyutuna ulaştı bu yapı. Bazı ülkelerde, bazı bölgelerin demografik yapıları değişti.
Dışlanmaya karşı daha aktif bir sosyal siyaset uygulamak yerine, yanlış bir yönlendirme ve telkinle bizim bir bölümümüz de yaşadığımız ülke halkının neredeyse tümüne yapıştırdıkları GÂVUR etiketiyle onlara karşı tavır belirledi.
Bu karşılıklı uzaklaşma ve uyumsuzluk ırkçı siyasal akımlara haklılık payı kazandırdı.
Buna karşı mücadele edecek fikir, söylem ve eylem birliği sağlayacak bütünlüğümüz yoktu.
Var olan bütünlüğümüz de zaten ülkemizin bizimle olan bağının zayıflaması yüzünden zaafa uğramış ve etkisini yitirmişti.
Çıkarlarına göre parçalamışlardı bizleri.
Bırakın mezhep farkını; yorum farkından dolayı nüans taşıyan inançlar, ayrı camilerin cemaati oldular.
İnançları istismar eden çirkin politikacı tipleri, inanan insanları kandırıp, ellerindeki birikimleri aldı. Aldıklarını çar çur etti, yok etti, iç etti, buharlaştırdı. Bunların arkasında da ne yazık ki ülke yönetiminde söz sahibi olan siyasetçiler vardı.
Bunlar afaki sözler değil, tek tek mahkeme dosyalarında yer alan gerçekler.
Bu gerçekleri sosyal medya gibi iletişim yollarıyla dile getirenler; ülkeye gittiklerinde bir sürprizle karşılaştılar: Kendilerinin bile unuttukları paylaşımlar yüzünden soruşturma, kovuşturma açıldığını gördüler; gözaltına alındılar, tutuklandılar. Korku yayılması isteniyordu.

Şimdi gelinen son aşamada…
Yıllardır bize oy hakkı tanınmadı; tanındığındaysa, sistematize bozukluğu ve sağlanmayan işbirliği koordinesi eksikliği yüzünden, “temsilde adalet” kuralı yerini bulmamakta.
Bununla birlikte, ülkede yaşanan siyasi ayrımcılık ve gerginliğin buraya da taşındığı kanısı günbegün pekişiyor.
Bazı unsurların davranışları ve uygulamaları, sanki bu kanıya haklılık kazandıracak özel kurgular gibi çıkıyor karşımıza. Sakin mahal ve meydanları, bir anda siyasi parti mitingi alanlarına çevirmek bunlardan biri… Bu düzenlemelerin kaynağı ne yazık ki Türkiye’ de bir siyasi parti görünüyor.
Ülkesinde sükun ve huzuru sağlamakla görevli hükümet de buna izin vermek istemeyince, ülkede yaşayan göçmenlerin demokratik hak ve özgürlüklerine müdahale etmiş konuma düşüyor. Bu durum, üst siyasi tartışmaya dönüşüyor ve gerginlik doğuyor.
Bu gerginlik, iki tarafın da istismarına müsait olunca, güçlü olan kazanıyor.
Dahası da var: Devletlerin ya da devletleri yöneten üst düzey politikacıların “yüksek çıkarları” çatıştığında doğan anlaşmazlık, gerginliğe dönüşünce, bundan doğrudan etkilenen bizler oluyoruz. Dumanlı havayı koklayan kurtlar, istediği kaosu yaratacak provokasyonları planlayabiliyorlar. Irkçı partilerin faşist siyasetleri prim yapar oluyor.
Göçme nlerin iş pazarındaki yerleri biraz daha daralıyor.
Göçmenlere bakış açıları giderek bütüncül oluyor; hepsini tek başlıkta topluyorlar.
Aysı ulusların insanları olduklarının, ayrı mezheplere mensup olduklarının, ayrı siyasi görüşe sahip olduklarının önemi kalmıyor. Hepimizin adı “TÜRK” ya da “YABANCI” oluyor.

Oysa biz; Türkiye kökenli demokratlar ve onları ortak paydamız olan barış, demokrasi, huzur olanları çatısı altında toplama çabasını sürdüren CHP Hollanda Birliği olarak…
-Camilerimize siyasetin girmesini asla istemiyoruz. Her siyasi parti taraftarlarının örgütlenip siyasi etkinlik yürüttükleri lokal, dernek, vakıf gibi yerler yeterince var.
-Siyasetçiler sorunlarını çözerken bize yansıtmasınlar. Geldiğimiz ülkenin politikacıları, yaşadığımız ülkenin politikacılarıyla sorun yaşadıklarında, bunu diplomasiyle çözsünler; bizi her hangi bir tepkiye teşvik etmesinler. Artık buna uymayacağız.
-Bizler kavgacı siyasete ve fanatizme varan tarafgirliğe karşıyız. Bundan uzak olacağız.
-Kimden, nereden, hangi nedenle gelirse gelsin, her türlü terörist eyleme karşıyız.
-İnancından, siyasi tercihen, yaşam tarzından ve özel davranışlarından dolayı kimse kınanamaz, dışlanamaz. Bu evrensel ilkeye inanıyor ve uygulanmasını istiyoruz.
Kısaca bizler; eski günlerimize tam dönemeyeceğimizin de bilinci içinde; barışı, kardeşliği, işbirliği ve dayanışmayı öngören yaklaşımlar içinde, buna yönelik çalışmalar yapacağımızı, yapanlara destek olacağımızı, kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.

CHP HOLLANDA BİRLİĞİ ATANIN HUZURUNA ÇIKTI

CHP HOLLANDA BİRLİĞİ ATANIN HUZURUNA ÇIKTI

Özcan Özbay

CHP Hollanda Birliği 10 Kasım Atamızı anma etkinliği çerçevesince Amsterdam da bulunan Atatürk Büstüne çelenk koydu. Saygı duruşunda bulundu.

Başkan Bülent Çoban, Sayman Orhan Mengi, Örgütlemeden sorumlu İsmail Öztürk ve Amsterdam çalışma grubunun katıldığı törende bir konuşma yapan CHP Hollanda Birliği Başkanı Bülent Çoban şunları söyledi;

“UNUTULMAZLARIMIZ

Unutulmazlarımızın en önde geleni, en önemlisi, en büyüğü, en değerlisi kuşkusuz ki Cumhuriyetimizin ve partimiz Cumhuriyet Halk Partisi’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve onun miras bırakıp, emanet ettiği Cumhuriyet kurumlarının kurulduğu günlerdir. Bunların en önemlilerinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılış ve Cumhuriyet’in ilan edildiği günlerdir. Bunların yanında, Cumhuriyet’e ulaştığımız, çileli ve kanlı yollardan geçerken kazanılan zaferlerdir.

Bu özel günler, Cumhuriyet ve Cumhuriyet değerlerine karşı sistemli bir karşı devrimci harekat yürüten siyasi iktidarlar tarafından unutturmaya çalışılmaktadır. Fakat değerbilir halkımız bunca çabalara, açık-kapalı baskılara karşın Cumhuriyet’e ve kurucularına daha çok sahip çıkıp sarılarak bunun kolay olmayacağını göstermektedir.

Bugün, yani Kurucu Liderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün, aramızdan ayrılarak sonsuzluğa yürüyüşünün 82. yılında; “antiemperyalist mücadelede halk savaşı verme örneği olduğu için” anıtının bulunduğu dünyanın 27 ülkesinden biri olan Hollanda’nın Başkenti Amsterdam kentindeki anıtına çelenk koyma onurunu duyarak bu sözleri söylüyorum.

Bu cümleden alarak, Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından da bir paragrafı sizlerle paylaşmak istiyorum:
“Gençlik yıllarından itibaren demokrasi düşüyle hareket eden, özgürlük ve bağımsızlığı karakter edinen Büyük Önder Atatürk, Cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandırma mücadelesi verdiğimiz bugünlere de ışık tutmaktadır. O’nun eşsiz devrimci fikirleri ile aydınlattığı bu yolun sonunda, inanıyorum ki ülkemiz, bağımsız yargı ve eksiksiz bir millet egemenliğine kavuşacaktır. Cumhuriyetin fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür evlatları, ülkemizin siyasi bağımsızlığını ekonomik bağımsızlık ile perçinleyecek, liyakat esasına dayalı, laik, demokratik ve sosyal hukuk devleti tüm ilkeleriyle, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında hayata geçirilecektir.”

Mustafa Kemal Atatürk, maddi mirasını, Cumhuriyet değer ve kurumları gibi tüm ulusa bıraktı. Ama manevi miras bırakmadı. Bunu kendi sözlerinden aynen aktaralım:
“Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım ilim ve akıldır. Benden sonrakiler, bizim aşmak zorunda olduğumuz çetin ve köklü zorluklar karşısında, belki gayelere tamamen erişemediğimizi, fakat asla taviz vermediğimizi, akıl ve ilmi rehber edindiğimizi tasdik edeceklerdir. Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar.”

Evet manevi miras bırakmadı ama, emanetler, değerler, ilkeler, görevler bıraktı.
Bu ilkelerin en önemlileri de 6 ok halinde, partimize amblem oldu.
Unutulmaması için bir kez daha anımsamakta, anımsatmakta yarar var:

  1. Halkçılık İlkesi: Din,dil,ırk,mezhep farkı gözetilmeksizin herkes eşittir.
  2. Laiklik İlkesi: Din ve dünya işlerini birbirinden ayıran,vicdan,düşünce ve inanma özgürlüğüdür.
  3. Cumhuriyetçilik İlkesi: Halkın vekiller aracılığıyla kendi kendini yönetmesi.
  4. Milliyetçilik İlkesi: Türk milletini,bütün bireylerinin kaderde, sevinçte ve üzüntüde ortak bir bütün halinde milli bilinç ve ülküler etrafında toplanma inancıdır.
  5. Devletçilik İlkesi: Devletin ekonomi politikasıdır.
  6. Devrimcilik İlkesi: Bir toplumun eskimiş çağdışı kalmış kurumlarını çağdaş olanlarla değiştirmektir.

Biz inançlı ve iddialıyız. Ülkemizde yaşanan/yaşatılan karşı devrimci baskılar sonucu üzerimize çöken umutsuzluk bulutlarını dağıtacağız. Ülkemizde “Türkiye’nin birleştirici gücü CHP” belgisiyle yola çıkan partimiz; yurtdışı birlikleri ve temsilcilikleriyle de aynı amaç doğrultusunda çalışmayı sürdüreceklerdir.

Cumhuriyet değerlerine ve kurumlarına bağlı, demokrasi mücadelesine omuz verecek, barıştan ve kardeşlikten yana olan; farklılıkları renk saydığımız herkesi en geniş demokrasi cephesini yaratmaya davet ediyoruz. Mustafa Kemal Atatürk’ün devrimci yüreğinin sıcaklığıyla herkese saygı ve selamlar.”

Daha sonra Buste celenk konuldu ve saygi durusunda bulunuldu.

CHP HOLLANDA BİRLİĞİ 97 YIL KUTLAMASI

CHP HOLLANDA BİRLİĞİ 97 YIL KUTLAMASI

Özcan Özbay – Den Haag

CHP Hollanda Birliği CHP nin 97. kuruluş yılını üyeleri ve vatandaşlarla birlikte kutladı. Dún aksam Den Haag da ki genel merkezde, Korona virüsü tedbirleri nedeniyle katılımcıların sınırlı tutulduğu kutlamada müzisyenler Ercan, Ozan ve Yusuf davetlilere Atatürk`ün sevdiği şarkılar ve türkülerle unutamayacakları bir akşam yaşattılar.

Bülent Çoban CHP Hollanda Birliği Başkanı

Gecenin mimarı CHP Hollanda Birliği Başkanı Bülent Çoban yaptığı hoşgeldin konuşmasında Korona virüsü nedeniyle sınırlı sayıda tuttukları katılım sayısını, yer ayırtmalarına rağmen son anda vazgeçenler nedeniyle eksik tamamlamanın üzüntüsünü yaşadığını belirterek “Her ne olursa olsun CHP mizin bu güzel gününde siz duyarlı dostlarımızla bugünü birlikte kutlamaktan mutluyuz. CHP Hollanda Birliği olarak özveri ile birşeyler yapmak istiyoruz. İnsanlarımızı bir araya getirerek hem yeni dostlar tanıyor hem de CHP Hollanda Birliğini genişletiyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk`ün “Benim iki Büyük Eserim Vardır; birisi Türkiye cumhuriyeti Diğeri Cumhuriyeti Halk Partisidir.” sözleri ile konuşmama son veriyor, tüm CHP ailesine nice yıllar diliyorum.”dedi.

Gece daha sonra Ercan, Ozan ve Yusuf tan oluşan müzik grubunun çalıp seslendirdiği eserlerle devam etti.